TRT Haber’den Sertaç Aksan’ın haberine göre; Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen savunma sanayii projelerinin en önemli avantajlarından biri de eldeki ürünleri ihtiyaca göre dönüştürme yeteneği.
Türkiye hemen her alanda bunu yapmaya başlayan ülkelerden biri. Özellikle insansız hava araçlarında ortaya konan perspektif dikkat çekici.
Hedef uçaktan Kamikaze İHA’ya geçiş
Bu projelerin hayata geçmesinde büyük emeği olan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in geçtiğimiz günlerde Twitter hesabından duyurduğu bir gelişme, değişimin somut örneğini göstermesi bakımından oldukça önemli.
SSB Başkanı, Şimşek hedef uçağın GPS güdümlü otonom uçuş ile uzun menzildeki hedefleri vuran bir ‘füzeye’ dönüştürüldüğünü açıkladı. Hava atışlarında hedef olarak kullanılan Şimşek artık kamikaze İHA olarakta görev yapacak.
“Geldiğimiz noktayı göstermesi açısından önemli”
Bu değişim ve yerli ve milli imkanlarla üretilen bir Kamikaze İHA neden önemli?
Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan, bu değişimin ülkemiz savunma sanayisindeki proje yönetim süreçleri açısından önemli bir gösterge olduğunu söylüyor.
İhtiyaçlara göre yeni bir ürün çıkardığımızı ve standartlara uygun, bilimsel metotlara dayalı ve sistem mühendisliği yaklaşımını da içerisinde barındırabilen bir yapıya dönüşmeye başladığımızı işaret ediyor.
Peki, bu zor mu? Sahada aktif olarak kullanılan, kullanıcı tarafından belirli isterler çerçevesinde oluşturulmuş olan bu gibi ürünler için sonradan bir yapı/görev değişimi yapmanın oldukça zor bir süreç olduğunu söylüyor Doğan.
Şimşek hedef uçak ne işe yarıyor?
Şimşek’in artık yeni sorumlulukları ver görevi var. Savunma Sanayii Araştırmacısı Kadir Doğan bu görevi şöyle açıklıyor:
“Aslında Şimşek bir hedef uçak olarak, hava savunma sistemlerinin test ve kalifikasyonu amacıyla geliştirilmiş bir ürün. Bir hedef uçağın temel görevi hava savunma sistemlerine karşı mümkün olduğunca hızlı hareket etmek, düşük radar kesit alanına sahip olmak, çevik manevralar yapabilmek…
Yani bir hava savunma sisteminin işini mümkün olduğunca zorlaştırmak. Bu kabiliyetlerin üzerine Şimşek’i kamikaze haline getirebilecek çeşitli güdüm algoritmaları ve onları destekleyecek aviyonik bileşenler entegre edilmiş. Sonuçta hava savunma sistemlerine karşı kullanılabilecek bir Kamikaze İHA ortaya çıktı.”
Şimşek ilk olarak bir hava savunma sisteminden kaçmak için tasarlanmışken, şu anda o sistemleri imha edebilmek üzerine bir görev üstlenecek ürüne dönüşmüş durumda. Kadir Doğan bu süreci, hem fiyat/performans açısından hem de hızlı bir şekilde bu alandaki boşluğun doldurulması adına oldukça önemli bir gelişme olarak değerlendiriyor.
Kamikaze İHA neden önemli?
Kamikaze İHA’lar uzun süredir kullanılıyor. Ancak Karabağ’daki savaşta ortaya koydukları performans gerçekten de dikkat çekiciydi. Doğan’a göre Şimşek gibi kamikaze araçlar birden çok kazanım sağlıyor:
“Birincisi, bu sistemler kullanıldıkları alanda, entegre oldukları platformların vuruş çeşitliliğini artıran önemli bir unsur. Örneğin bir S/İHA eğer bu sisteme sahip olursa, rakiplerine karşı çeşitlilik sağlamış olur. Bu çeşitlilik şu açıdan önemli; ne kadar farklı enstrümana sahipseniz, rakibinizin karşı koyması gereken hedef sayısını o kadar artırırsınız ki bu da karşı tarafın işini zorlaştırır.
İkinci olarak, bu gibi platformların hava araçlarına entegre edilmesi bu sistemlerin angajman mesafelerini de oldukça artırır. Yani bir S/İHA’ya entegre edilen bir kamikaze aracın menzili, entegre edildiği hava aracı ve kendi menzilinin toplamı kadardır. Bu da daha uzun menzillerde, esnek bir şekilde görev yapmasını sağlar.”
TB-3’e entegre edilirse işler daha da güzelleşir
Kamikaze İHA’’lar esnek bir şekilde hem kara hem deniz hem de hava unsurlarında kullanılabiliyor. Doğan özellikle deniz kullanımına dikkat çekiyor:
“Örneğin TB-3 gibi araçların bu sistemlere sahip olması onların etkinliğini çok daha artıracaktır. LHD Anadolu’nun üzerinde 80’e yakın TB-3 ve bunlara entegre edilmiş onlarca Kamikaze İHA’nın neler yapabileceğini hayal edin… Gelecekte savunma sanayimizde bu gibi dönüşümleri daha çok göreceğimizi ve bu vesile ile oldukça maliyet etkin ürünler ortaya çıkacağını düşünüyorum.”