Ankara’da geçen cumartesi günü bir restoranda çıkan tartışmada öğretim vazifelisi Güven Çaprak’ı öldüren Polat Aytaç ile olay sırasında yerde bulunan Haymana Kaymakamı Muhammed Gürbüz’ün sözleri ortaya çıktı. Aytaç tabirinde, Çaprak’ın yerde oturdukları sırada yanlarına gelen kalabalık küme ortasındaki bir bayan hâkime “Ne vakit sevişiyoruz?” dediğini, bunun üzerine kümenin yerden ayrıldığını anlattı. Çaprak’ı uyardığını ancak “Hayırdır a.k güya karınla mı sevişelim dedik” karşılığını aldığını aktaran Aytaç, “Senden büyüğüm alkolün pis biliyoruz lakin bu kadarı da fazla demem üzerine eliyle belimde bulunan silahımı almak için atılım yaptı. Ben de o panikle silahımı ona kaptırmamak için silahımı elime aldığım esnada birden silah patladı. Silahın patlaması ile İnanç olduğu yere oturur vaziyette başı sağa düştü” dedi. Haymana Kaymakamı Gürbüz ise Çaprak’ın bayan hakime yönelik kelamlarını doğrularken, silahı almaya çalıştığı argümanını ise çürüttü. Gürbüz, “Bir anda Polat sağ eline tabancayı alıp kurdu. Kurar kurmaz da Güven’e doğrultarak bir el ateş ettiğini gördüm. Saniyeler içinde evvel Polat’a ve ardından Güven’e baktığımda Polat’ın elinde tabanca Güven’in ise oturduğu sandalyede başı öne eğilmiş halde olduğunu gördüm fakat ikisinin de latife yaptığını düşündüm” sözlerini kullandı.
İfadeler ortaya çıktı
Çankaya’nın Alacaatlı Mahallesindeki bir restoranda geçen cumartesi günü meydana gelen olayda, ortalarında küfürleşme nedeniyle tartışma çıkan iş insanı Polat Aytaç, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Ermenek Meslek Yüksekokulu Öğretim Vazifelisi İtimat Çaprak’ı başından vurarak öldürmüştü. Olaya ait soruşturma kapsamında Aytaç’ın yanı sıra Haymana Kaymakamı Muhammed Gürbüz’ün de gözaltına alındığı ortaya çıkmıştı. Aytaç sorgusunun akabinde tutuklanırken, Gürbüz ise özgür bırakılmıştı. T24, Aytaç ve Polat’ın emniyet sözlerine ulaştı.
“Küfür edince bayanlar masadan kalktı”
İş insanı Aytaç tabirinde, Çaprak, Mehmet Alagöz, Muhammed Gürbüz ve Mustafa Kaldırım ile restoranda yemek yiyip sohbet ettiklerini, sonrasında da alkol aldıklarını, bu esnada yanlarına ortalarında kimi yargıçların de bulunduğu bayanlı erkekli arkadaş kümesinin geldiğini belirterek şunları anlattı: “Güven Çaprak’ın alkolün tesiriyle abuk subuk konuşmaları olan, kendini kaybeden ve agresifleşen yapısı vardır. Küfür ederdi. Konuklarımızın rahatsız olacağı gerekçesiyle uyardım. Bayanlardan biri Muhammed Gürbüz’ün sağ tarafına oturdu. Öbür iki bayan ayaktayken İnanç ayakta duran bayanlara “Ne vakit sevişiyoruz” demesi üzerine ayakta bulunan iki bayan Güven’e reaksiyon göstererek “Terbiyesizlik yapma, biz bu ortamın bayanları değiliz” dediği esnada İnanç iki bayana hitaben “Si.. gidin o zaman” demesi üzerine ayaktaki iki bayan ve öbürleri masadan ayrıldı.
“Uyardım, sakin olmasını söyledim”
Güven’i alkol alınca kendini kaybettiğini bildiğim için uyardım, sakin olmasını söyledim. Saat 04:15 sıralarında Fatih Uçar tekrar yanında Güven’in birinci başta “Ne vakit sevişiyoruz” demesi üzerine giden bayanlarla geldi. Bu bayan şahsın hakim olarak misyon yaptığını bana söyledi. 10 bin liranın üzerinde gelen hesabı kredi kartımla ödedim. O esnada İnanç yeniden birebir formda “Hadi ne vakit sevişiyoruz” dedi. Bunun üzerine Fatih ve bayanlar kalkarak yerden ayrıldı, 5 kişi kaldık.
“Hakimse hakim”
Ben Güven’e hitaben, ‘Beni aradın, konuğum var dedin. Seni ve konuklarını ağırladım, ortamda küfür edip masamıza konuk gelmiş insanlara hakaret ederek taciz ettin. Çok ayıp oldu. Bayan kendini hakim olarak tanıttı. Bir tanesi Fatih’in sevgilisiydi. Masamıza gelip eğleniyorlar diye sen onlara kolay bayan muamelesi yaptın” dedim. Kulağıma eğilerek, “Hayırdır a.k güya karınla mı sevişelim dedik. Hakimse hakim” dedi.
“Silah bir anda patladı”
Bunun üzerine ben de “Senden büyüğüm alkolün pis biliyoruz fakat bu kadarı da fazla” demem üzerine belimde bulunan silahımı almak için atak yaptı. Ben de o panikle kaptırmamak için silahımı elime aldığım esnada İtimat tekrar elime çökerek “Beni vurmazsan karını si…” diyerek silahı elimden almaya çalışırken birden silah patladı. O esnada elim tetikte değildi. Ben genelde silahımı taşırken mermi yatağında kurulu halde taşırdım lakin muhakkak emniyeti kapalı olurdu. Hengame ortasında nasıl açıldığını fark etmedim. Silahın patlaması ile İtimat olduğu yere oturur vaziyette başı sağa düştü. Ben de o panikle birebir silah ile kendime ziyan vermek istedim. Lakin çocuklarım gözümün önüne geldi ve vazgeçtim esasen o esnada Mustafa elimde bulunan silahı aldı, bir süre sonra polis takımları geldi”
Kaymakam Gürbüz: “Kadın ağlamaklı formda kalkıp gitti”
Haymana Kaymakamı Gürbüz ise sözünde Çaprak’ın bayan hakime yönelik kelamlarını doğrularken, silaha atılım yaptığı tezini çürüttü. Yemek yiyip sohbet ettiklerini kaydeden Gürbüz şunları söyledi: “Yemek yiyip sohbet etmeye başladık. Bu esnada Polat belinden çıkardığı, ruhsatlı olduğunu söylediği altın renkli tabancayı gösterdi. Silah merakım olduğundan silahı elime alarak denetim ettim. Akabinde bıraktım, silahı beline koydu. Saat 1 üzere Fatih Uçar yanında bir erkek 4 bayanla geldi. Masaya ek sandalye konuldu. 5-10 dakika sonra karşı tarafımda bir bayan ağlamaklı bir halde masadan kalktı gitti. Ne olduğunu sorduğumda Güven’in bayanı kolundan iterek defol git demesi üzerine gittiğini söyledi.
“Ne vakit sevişeceğiz”
Fasıl takımı gelip gittikten sonra İnanç ortaya “Ne vakit sevişeceğiz” diye söylediğinde sağ tarafıma yanlışsız bayan bu cümle üzerine ayağa kalkarak “Sen nasıl konuşuyorsun, burada bulunan bayanlar hayat bayanı mı haddini bil” dedi. Bunun üzerine İtimat “Defolup gidin” dedi. Ardından o da masadan ayrıldı. Masada İtimat ile Polat kısmen hararetli olarak konukların gitme konularını konuştuklarını duydum.
“Şaka yapıyorlar sandım”
Polat Güven’e hitaben “Ben senin büyüğünüm benim sözümü kesme, sözümün kesilmesini sevmem, senin kafana sıkarım” demesi üzerine duyduğum kadarıyla İtimat “Sen benim başıma neden sıkıyorsun” dedi. Bunun üzerine Polat “Sözümü kesme ben senin ağabeyinim, büyüğünüm senin kafana sıkarım” diye ikinci kere söyleyince İnanç tekrar “Sıkabiliyorsan sık” dediği anda Polat sağ eline tabancayı alıp kurdu. Kurar kurmaz da Güven’e doğrultarak bir el ateş ettiğini gördüm. Saniyeler içinde evvel Polat’a ve ardından Güven’e baktığımda Polat’ın elinde tabanca, Güven’in ise oturduğu sandalyede başı öne eğilmiş formda olduğunu gördüm ancak bunu ikisinin de latife yaptığını düşündüm. Güven’in ağzından kan geldiğini görünce “Polat sen ne yaptın” diye söylediğim esnada Polat sandalyede bulunan Güven’e sarılarak “Kardeşim benim” dedi. Tabancayı polislere teslim ettim.