Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “En büyük maksadımız; gençlerimizin köklerine ve bedellerine bağlı, tıpkı vakitte çağın gerektirdiği ilim ve irfanla da mücehhez bir nitelikte yetişmeleridir. Sakıncalı ve ziyanlı akımlara karşı bir farkındalık ve şuur oluşturarak, gençlerin kendilerini her türlü aşırılıklardan koruyabilecek bir donanıma erişmelerini hedefliyoruz” dedi.
Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda düzenlenen ‘3’üncü Gençlik Çalıştayı’nda konuştu. Erbaş, toplumun geleceğinin, toplumun en temel dinamiği olan gençlerle şekillenmesi gerektiğini belirterek, “Huzurlu ve inançlı bir gelecek inşa etmek; lakin maddi ve manevi bakımdan donanımlı ve hayati kıymetler üzerinden okuma kabiliyetine sahip bir gençlik ile mümkündür. Toplumsal gelişmenin ve yükselmenin imkanı, gençlerin hayallerinde ve uğraşlarında kapalıdır. Gençlerin omuzlarında yükselerek tüm insanlığa model olan asrısaadet, bu noktada bizler için kıymetli bir referanstır. Hakikaten Peygamber Efendi’mizin adalete ve merhamete dayalı bir medeniyet inşasında en kıymetli rolü ashab-ı kiramın gençleri üstlenmiştir” diye konuştu.
“Gençlerimizi tehdit eden aksiliklerle karşı karşıyayız”
Erbaş şu tabirleri kullandı:
“Ne var ki; bugün bilginin, inancın ve ahlakın örselendiği, bedellerin itibarsızlaştırıldığı bir çağa tanıklık ediyoruz. Dünya, esaslı değişim ve dönüşümlere sahne oluyor. Bilhassa son yıllarda, global ölçekte yaşanan sosyo-kültürel, ekonomik değişmeler ve teknolojik gelişmeler, kişisel ve toplumsal hayatta önemli dönüşümlere sebep oluyor. Bu durumun olumsuz yansımalarından da en fazla gençler ve çocuklar etkileniyor. Bugün gençlerimizi ve hasebiyle geleceğimizi tehdit eden pek çok aksilikle karşı karşıyayız. Elbette bu yeni teknolojik gelişmeler, gündelik hayatı kıymetli ölçüde kolaylaştırmaktadır. Lakin pahalar açısından derin savrulmalara yer teşkil eden bu süreç, hayata ve toplumsal bağlantılara dair yeni ve girift problemleri da beraberinde getirmektedir.
Hayatı manalı kılan pahalar açısından derin savrulmaların yaşandığı bir vasatta istikbalimizi teminat altına alabilmek için gençlere özel bir ilgi ve yakınlık göstermek durumundayız. Bugün bilhassa gençleri cenderesine alan fikri ve ahlaki buhranların kökenleri üzerinde güzel düşünmek zorundayız. Onların hayatlarını ve istikballerini karartan duygusal ve ruhsal sıkıntıların art planını hakikat tespit ederek, sebepleri izale edecek stratejiler geliştirmek mecburiyetindeyiz. Yarına dair söyleyecek kelamı, gayesi ve ideali olanlar, bugünün gençlerinin gündeminden haberdar olmak zorundadır. Onların ilgi, beklenti ve yönelimlerini göz arkası ederek onlar üzerinden bir gelecek tasavvuru oluşturmak elbette mümkün olmayacaktır.
Onların ulusal ve manevi bedelleri kuşanmış bir formda mezun olup, insanlığa yararlı birer nefer olabilmeleri için çabalıyoruz. Bizim bu alandaki en büyük gayemiz; gençlerimizin köklerine ve kıymetlerine bağlı, tıpkı vakitte çağın gerektirdiği ilim ve irfanla da mücehhez bir nitelikte yetişmeleridir. Bu sebeple gençlerimizin sahih dini bilgiye gerçek kaynaklardan ulaşması ve medeniyet kıymetlerimizi özümsemesi için büyük bir çabayla hizmet üretiyoruz. Sakıncalı ve ziyanlı akımlara karşı bir farkındalık ve şuur oluşturarak, gençlerin kendilerini her türlü aşırılıklardan koruyabilecek bir donanıma erişmelerini hedefliyoruz.”(DHA)