Antalya’da mucize organ nakli

Yaklaşık 50 yıldır yaşadığı Avusturya’da 10 yıl önce akciğerinin biri alınan, aort damarının tıkalı olması nedeniyle hem ana damarına hem de bacaklara giden iki damarına stent takılan Kemal Murat, böbrek yetmezliği gelişince diyalize girmeye başladı. Sağlam damar yapısı olmadığı için diyaliz süreci hayli zorlu geçen hasta, böbrek nakli olmak istedi. Avusturyalı doktorların, ek hastalıklarından dolayı kesinlikle nakil olamayacağını söyledikleri Kemal Murat, eşi Gültaze (67) ile birlikte nakil için Antalya’ya gelerek adını duyduğu Medical Park Antalya Hastaneler Kompleksi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş’a başvurdu.

7004 BÖBREK NAKLİ GERÇEKLEŞTİREN DOKTORUN BAŞARISI

Hastanın daha önce yapılmış tetkiklerini inceleyerek hikayesini dinleyen Prof. Dr. Demirbaş, sağlam bir damar yapısı olmadığı için nakledilecek böbreğin, aort damarına takılan titanyum stente bağlanabileceğini, ancak bunun da riskleri olabileceğini anlattı. Hasta, kararlı olması üzerine donör olan kız kardeşi ile birlikte ameliyata alındı. Ameliyattan önce damar yapısı incelenen hastanın titanyum stentli aort damarındaki kan akımı durduruldu, ardından kız kardeşi Döne Kartal’dan (65) laparoskopi yöntemiyle alınan böbrek, sadece 4 dakika içinde aort damarındaki stente bağlandı.

Bugüne kadar 7 bin 4 böbrek nakli ameliyatı yapmasına karşın kendisi için de stresli ve zorlu ameliyatın başarıyla sonuçlandığını söyleyen Prof. Dr. Alper Demirbaş, “Her zaman dediğimiz gibi organ nakli mucizedir. Bu hastayı mutlu ve sağlıklı görmek bizim için de en büyük mutluluk” dedi.

DAMAR HASTALIĞI OLAN BÖBREK HASTALARI İÇİN DİYALİZ BÜYÜK SORUN

Titanyum stent takılan bir damarın artık yapay bir damar olduğunu anlatan Prof. Dr. Demirbaş, şu bilgileri verdi:

“Hastanın daha da komplike hale gelmesinin nedenlerinden biri de 10 yıl önce bir akciğerinin alınmış olmasıydı. Kalp fonksiyonları ise normalin yüzde 30’uydu. Yaygın damar hastalığı olan böbrek hastalarında diyalize girmek de büyük sorun. Çünkü bir böbrek hastasının diyalize girebilmesi için de atardamardan kanın diyaliz makinesine gitmesi gerekir. Bunun için de sağlam damarlarının olması gerekiyor. Bu nedenle hastamızın diyalize girmesi de zorlaşmıştı. Yaşamını diyalizde devam ettirmesi fazla mümkün değildi.”

‘BÖBREĞİ 4 DAKİKADA TAKTIK’

Böbrek nakli ameliyatlarında canlı verici ile hastayı aynı anda ameliyata aldıklarını, ancak Kemal Murat’ın ameliyatında bir farklılık yaptıklarını sözlerine ekleyen Prof. Dr. Demirbaş, şunları söyledi: “Önce hastayı ameliyata aldık ve damar yapısını inceledik. Nakledilecek böbreğin ana atar damarını aorttaki titanyum stent grefte bağlamak için aorttaki kan akışının durdurulması gerekiyordu. Aorttaki kan akışı durdurulduğunda kalıcı bir hasar oluşabilir ve hasta bacağını kaybedebilirdi. Ameliyatta böbreğin en kısa sürede takılması gerekiyordu. Çok süratli bir ameliyat oldu. 4 dakikalık bir sürede böbreğin ana atar damarını hastanın aortundaki titanyum metal stente bağladık ve böbrek çalıştı.”

Prof. Dr. Demirbaş, “Bu ameliyat özel ve benim için de stresli bir ameliyattı. Şu anda ameliyattan sonraki 15’inci gündeyiz ve hastanın sağlık durumu gayet iyi. Böbrek fonksiyonları normale döndü. Diyalize girmesi gerekmiyor. Böbrek nakli ile hastanın hayatı kurtuldu. Her zaman söylediğimiz gibi organ nakli bir mucizedir” dedi.

‘GALİBA BİZ BİRAZ GÖZÜ KARAYIZ’

Dünyada literatür taraması yaptıklarında bu şekilde bir böbrek nakli ameliyatına rastlamadıklarını da vurgulayan Prof. Dr. Demirbaş, “Galiba bizim kadar gözü kara bir cerrah da yok anladığım kadarıyla” ifadelerini kullandı.

Hastanın mutlu olmasının kendisinin de çok mutlu ettiğini belirten Prof. Dr. Demirbaş, “Hastanın bir sıkıntısı olmadığını görünce dünyanın en mutlu insanı oluyorum” diye konuştu.

Geçen günlerde gerçekleştirilen Türk Nefroloji Kongresi’nde yıllardır ilk kez diyalize giren hasta sayısının azaldığının ortaya konulduğunu kaydeden Prof. Dr. Demirbaş, “Covid nedeniyle nakil sayısı azalırken, diyalize giren böbrek hastalarında çok fazla kaybımız var. Diyaliz hastalarına böbrek nakli olmalarını öneriyorum. Pandemi süresinde diyalize giren hastaların 10 bin kadarı Covid nedeniyle kaybedildi” dedi.

‘YENİDEN DOĞMUŞ GİBİYİM’

Kemal Murat ise sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu ifade ederek, “Avusturya’da doktorlar damarlarım tıkalı olduğu için böbrek nakli ameliyatı yapamayacaklarını söylediler. Şu anda çok iyiyim. Yeniden doğmuş gibiyim. Hocamız risklerini anlattığında her şeyi kabul ederek ameliyat olmak istedim. Hocam beni hayata döndürdü çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

‘AĞABEYİM BÖBREĞİ GÜLE GÜLE KULLANSIN’

Ağabeyine bir böbreğini veren Döne Kartal ise böbrek nakli için hiç tereddüt etmediğini, bu konuyu ailesinden hiç kimseye de sormadığını belirterek, “Zaten ailemden kimse karşı gelmedi. Seve seve ağabeyime böbreğimi verdim. Güle güle kullansın. Ben de çok iyiyim, hiçbir olumsuzluk yaşamadım” diye konuştu.

‘ALPER HOCAYA SIKICA SARILIP ELLERİNİ, YANAKLARINI ÖPMEK İSTEDİM’

Eşinin hastalığı nedeniyle Avusturya’da defalarca hastanelere başvurduklarını, her seferinde aynı olumsuz yanıtı aldıklarını anlatan Gültaze Murat da, “Damarları tıkalı, akciğer yarım ve kalpte sorun var dediler. Ameliyat olmaz dediler. Ama biz pes etmedik. Buraya gelerek Alper hocamıza başvurduk” ifadelerini kullandı.

50 yıldır evli olduklarını ve eşini kaybetmek istemediğini belirten Murat, “Alper hoca ameliyattan çıktığında ona sıkıca sarılıp ellerini, yanaklarını öpmek istedim ama pandemi yüzünden sadece teşekkür edebildim. Alper hoca bana dünyaları verdi. Çok teşekkür ediyoruz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir